Top liste
Eğer insanların ve meleklerin dilleri ile konuşursam, fakat sevgim olmazsa, yalnızca çınlayan bir çan, yahut öten bir zil olurum. Eğer kehanet yeteneğim olsa, bütün gizemleri, bütün bilgileri kavrasam, ve dağları yerinden oynatabilecek imanım olsa, fakat sevgim olmazsa, bir hiçim. Sahip olduğum herşeyi yoksullara dağıtsam ve bedenimi alevlere teslim etsem, eğer sevgim yoksa, hiç bir şey elde edemem. Sevgi sabırlıdır, lütufla muamele eder, sevgi kıskanmaz, sevgi övünmez, kibirlenmez, sevgi kaba değildir. Sevgi kendi yararını gözetmez, hiddetlenmez, kötülüklerin kaydını tutmaz; haksızlığa sevinmez, fakat hakikat ile beraber sevinir. Sevgi her zaman korur, her zaman güvenir, her zaman umutludur, her zaman sabırla katlanır. Sevgi asla başarısızlığa uğramaz. Fakat kehanetler varsa, onlar sona erecek, diller varsa onlar susacak, bilgi varsa sıfırlanacak. Çünkü şimdi kısmen biliyoruz, kısmen kehanetlerde bulunuyoruz, fakat mükemmel olan geldiğinde, kısmi olan silinecektir. Çocukken, çocuk gibi söylerdim, çocuk gibi anlardım, çocuk gibi düşünürdüm; adam olunca, çocukça şeyleri bir kenara bıraktım. Şimdi aynadan hayal meyal görüyoruz, fakat o zaman yüzyüze göreceğiz. Şimdi kısmen biliyorum, fakat o zaman tam olarak bileceğim tıpkı tam olarak bilindiğim gibi. Şimdi üç şey kalıyor geriye: iman, ümit, sevgi. Fakat bunların en büyüğü sevgidir. (1)

Daha hiç link yok!

Aşk bir güneşe benzer Sevginin tanımını ne kadar belleğine kazısa da, sevilmeden, değer görmeden, kendini bilmeden, kendini nasıl bileceğini bilemeden, dört bir yana saçılan zavallı insan nasıl sevgi açılımı yapabilir? Korkularımız, acılarımız, kırıklıklarımız ile paramparça düğüm düğüm… Cinsel, ulusal, dinsel kimliklerimiz ile aklımız, yüreğimiz körelmiş.. Ya bir tarihe hesap vererek, ya bir tarihi okuyup yazmaya çalışarak… Hep boyundan büyük işlere öykünüp, ıssı olabileceğimiz biricik anları, o küçük anları kaçırarak… Sürekli bir çocuk gibi gözetim altında, hesap sorularak yaşarken… İnsan kendini nasıl bilecek? Kendini bilmeyi kimden öğrenecek? Sıkı bir top atışı altında akıl yetilerimiz. Her yandan türlü bilgiler, yorumlar, dayatmalar, koşullamalar geliyor. Hepsi birilerinin bir yerlerde nefsine hizmet etmek için. Bir de insanlığın evvelinden ezeline uzanan bilgelik var. Hani okullarda ders kitaplarında önümüze konur. Belleğimizde bir ad, bir iki dize kalır. Ama yüreğimize işlemez sanırız. Kimsenin nefsine hizmet etmeyen, arada sırada orada burada alıntılanan, slogan gibi kullanılan sözlere dönüşürler. Eski yaşamlardan eskimiş sözler… Yalnızca incindiğimizde, bir başına, garip kaldığımızda kulağımıza çalınır uzaklardan ya da usumuzun derinliklerinden sızarlar yine yüreğimize. Çünkü bilgelik yüklü çünkü aşk, sevgi örülü yüreklerden akıp, nice çile dolu yaşamların imbiğinden damıtılmışlar… İstesek, sevgi açılımına giden yola oradan da çıkabiliriz. İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer Aşkı olmayan kişi, misali taşa benzer Taş gönülde ne biter, dilinde ağu tüter Nice yumuşak söylese, sözü savaşa benzer Aşkı var gönlü yanar, yumuşanır muma döner Taş gönüller kararmış sarp kah kışa benzer Ol sultan kapısında hazreti tapısında Aşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer Geç Yunus endişeden gerekse bu pişeden Ere aşk gerek evvel, ondan dervişe benzer (2)

Ben de katılmak istiyorum:
Web sitenin başlığı
Web sitenin URLsi
Websitenin tasviri
Adın
E-mail adresin
Websitenin reklam banneri (Büyüklük: 88 x 31 piksel)

 
izlemex.tv : Ahmet - K - Anne Kiymeti Kesin Dinle! (
 
Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol